Deprem Bilimci Dr. Süleyman Basa, Ordu’nun yeni deprem risk haritasını ve yapılarda dikkat edilmesi gereken noktaları açıkladı. Basa, “Ordu’nun bir bölümü artık 2. derece deprem bölgesi. Özellikle Akkuş, Gölköy, Kabataş ve Korgan ilçelerinde 1. derece deprem riski mevcut. Zemin etütleri kâğıt üzerinde değil, sahada yapılmalı” diyerek vatandaşları uyardı.
Dr. Basa, Ordu’nun eskiden 3. derece deprem bölgesi olduğunu, yapılan yeni değerlendirmeler sonucunda 2. dereceye yükseltildiğini belirtti. Özellikle Akkuş, Gölköy, Aybastı, Kabataş ve Korgan gibi güney ilçelerinin 1. derece deprem kuşağında olduğunu vurguladı.
Karadeniz kıyısında doğrudan bir fay hattı bulunmasa da Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Ordu’nun güneyine oldukça yakın geçtiğini söyleyen Basa, “Bu hatta meydana gelebilecek 7 ve üzeri büyüklükteki bir deprem Ordu’yu ciddi biçimde sarsar. Zemin yapısı zayıf bölgelerde ağır hasarlar oluşabilir” dedi.
Deprem anında yapılması gerekenlerle ilgili de uyarılarda bulunan Basa, “Bir bina yıkıldığında sağ çıkma şansı sadece %10. Bu yüzden önceliğimiz binayı yıkılmadan korumak olmalı. Evlerdeki dolaplar, televizyonlar, raflar mutlaka sabitlenmeli. Deprem anında dışarı kaçmaya çalışmak tehlikeli, en doğru davranış sağlam bir eşyanın yanında cenin pozisyonunda beklemektir” ifadelerini kullandı.
Basa, Türkiye’de deprem bilincinin eksikliğine dikkat çekerek Japonya örneğini verdi: “Japonya’da ilkokullarda her üç ayda bir tatbikat yapılıyor. Biz hâlâ bu uygulamaları düzenli yapmıyoruz. Asıl mesele güvenilir bina yapmak ve bunu çocuk yaşta öğretmek.”
Zemin etütlerinin önemine de değinen Basa, “Bir bina ne kadar yeni olursa olsun yanlış zemine yapılmışsa çöker. Zemin etütleri sahada, bilimsel ölçümlerle yapılmalı. Doğru zemine uygun bina inşa edilirse, 7 büyüklüğündeki deprem bile büyük yıkım yaratmaz. Yapı denetimi kadar zemin denetimi de zorunlu hale gelmeli” dedi.
Son olarak “sessiz fay” kavramına açıklık getiren Basa, “Sessiz fay diye bir şey yoktur. Faylar enerjilerini biriktirir, sonra kırılır. Türkiye’de 1.070 fay hattı bulunuyor, bunların yaklaşık 485’i aktif. Geri kalanları uzun süredir hareket etmeyen hatlar. Ancak bir fay binlerce yıl suskun kalabilir, sonra bir günde kırılabilir” diye konuştu.





