Emek Partisi (EMEP) Ordu İl Başkanı Yasin Uzun, hükümetin hazırladığı 2026 yılı bütçe taslağına tepki göstererek, söz konusu bütçenin işçileri, emekçileri, emeklileri ve üretici köylüleri daha da yoksullaştıracağını belirtti. Uzun, “Halk lehine bir bütçe için ortak mücadele şart” dedi.
EMEP Ordu İl Başkanı Yasin Uzun, yaptığı yazılı açıklamada, 2026 yılı bütçesinin IMF politikalarıyla uyumlu olarak hazırlandığını ve sermaye sınıfına ayrıcalık tanındığını vurguladı. Uzun, “AKP iktidarı, 2026 yılında sermayeden alması gereken 3.6 trilyon liralık vergiden feragat ediyor, bu tutarı istisna kapsamına alıyor” dedi.
Vergi Yükü Emekçiye, Ayrıcalık Sermayeye
Uzun, 2026 bütçesinde vergi gelirlerinin önceki yıla kıyasla yüzde 23,5 oranında artırılmasının öngörüldüğünü belirtti. 2025’te 12,6 trilyon TL olan vergi gelirlerinin 2026’da 15,6 trilyon TL’ye çıkacağına dikkat çeken Uzun, gelir vergisinde yüzde 65,4’lük artış öngörüldüğünü ifade etti.
“Kurumlar vergisinde ise sadece yüzde 1,94’lük bir artış var. Bu fark, vergi yükünün ücretli emekçilerin sırtına yıkıldığını açıkça gösteriyor” dedi.
Diyanet’e Dev Bütçe
Uzun, 2026 bütçesinde Diyanet İşleri Başkanlığına ayrılan ödeneğin 174,3 milyar TL olduğunu belirterek, “Diyanet’e ayrılan bu bütçe, İçişleri, Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Kültür ve Turizm ile Ticaret bakanlıklarının bütçelerini geride bırakıyor. Bu da iktidarın siyasi önceliklerini ortaya koyuyor” dedi.
Saraya Her Gün 64,7 Milyon TL
Cumhurbaşkanlığı bütçesinin 2026 yılında 23,6 milyar TL’ye çıkarıldığını söyleyen Uzun, “Bu da sarayın günlük harcamasının 64,7 milyon TL olacağı anlamına geliyor. Bütçede halk için değil, iktidar için kaynak ayrılmış” ifadelerini kullandı.
Faiz Ödemelerine 2,7 Trilyon TL
Uzun’un verdiği bilgilere göre, 2026 bütçesinde faiz ödemelerine 2 trilyon 742 milyar TL ayrıldı. Bu, toplam vergi gelirlerinin yüzde 17,5’ine denk geliyor. Uzun, bu durumun ekonomik kaynakların kimler için kullanıldığını net biçimde ortaya koyduğunu dile getirdi.
Ortak Mücadele Çağrısı
Tarıma, sağlığa ve eğitime ayrılan payların yetersizliğine de dikkat çeken Uzun, “Bu bütçe halka yoksulluk, sermayeye ise teşvik ve kaynak anlamına geliyor. Asgari ücretle birlikte bütçe, ülkenin en büyük toplu sözleşmesidir. Sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler bu yıkım bütçesine karşı birleşmeli. Ya ortak mücadeleyle kazanacağız ya da yoksullukla yüzleşeceğiz” dedi.