Ordu Valisi Seddar Yavuz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinden her yıl fındık toplamak amacıyla Ordu’ya gelen mevsimlik tarım işçilerinin Uzunisa’da bulunan konaklama alanını ziyaret etti.
Beraberinde, Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet Çoruh, Altınordu Kaymakamı Niyazi Erten, Altınordu Belediye Başkan Vekili Aydın Şaşmaz ve bazı daire müdürleri ile birlikte Uzunisa mevsimlik tarım işçileri konaklama alanında, çocukların eğitim, spor, kültür ve sanatsal faaliyetlerde bulunduğu binayı gezen Vali Seddar Yavuz, çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.
İlk olarak, Uzunisa mevsimlik tarım işçileri konaklama alanında verilen sağlık hizmeti hakkında Altınordu Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr.Leyla Özşahin’den bilgi alan Vali Seddar Yavuz, daha sonra çocukların eğitim gördükleri, halk oyunları ve müzik dersleri aldıkları, satranç, resim ve spor faaliyetleri yaptıkları mekanları gezdi.
Uzunisa kamp alanındaki binada eğitim gören, çeşitli sportif, sanatsal ve kültürel faaliyetlerde bulunan çocuklarla bir süre sohbet eden ValiYavuz, onlara çeşitli hediyeler verdi.
Fındık hasadında çocuk işçiliğini önlemeye yönelik çalışmaları ve faaliyetleri yerinde inceleyen Vali Yavuz, incelemelerinin sonunda yaptığı açıklamada, Ordu’ya gelen mevsimlik tarım işçilerinin, eğitimden sağlığa, konaklamadan altyapı hizmetlerine kadar birçok konuda geçmişten bu yana devlet tarafından alınmış bir takım tedbirlerin olduğunu hatırlattı.
Uzunisa kamp alanında 275 çadır bulunduğunu ve bu çadırlarda 1.521 kişinin barındığını ifade eden Vali Yavuz, şu ana kadar 330 kayıtlı çocuğa ulaşılarak, eksik kalan eğitimlerinin tamamlanması için Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından tamamlayıcı eğitim verildiğini söyledi.
Vali Yavuz, tarım işçisi olarak Ordu’ya gelen vatandaşların sağlık hizmetlerinde de yararlandığını belirterek, hizmetler kapsamında gebe takibi, çocukların aşılanması ve kanser taramalarının da dahil olduğu önemli çalışmaların yapıldığını ifade etti.
“ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”
Çocuk işçiliğinin önüne geçilmesi için alınan önlemleri hatırlatan Vali Yavuz, çocuk işçiliğinin önlenmesi konusu üzerinde hassasiyetle durulacağını ifade etti.
Çocuklara yönelik tamamlayıcı eğitimlerle, ilkokul ve ortaokul çağındaki çocukların matematik ve Türkçe eğitimlerinin yanısıra, sosyal hayata uyumu, sorun çözebilme becerisi, kendilerini ifade etme gibi birey oluşmasında en önemli faktörler üzerinde de çalışmalar yapıldığının altını çizen Vali Yavuz şunları söyledi:
“Özellikle okul öncesi eğitimin önemini hepimiz biliyoruz. Burada, okul öncesi eğitimle ilgili de sınıflarımızı oluşturduk. Çocuklarımızın temel becerilerini kazanması konusundaki gayretlerini hep birlikte gördük. Tabi hayat sadece eğitimden ibaret değil. Özellikle kişilik gelişiminde, zekânın kullanılmasında önemli rolü olan müzik, el becerileri kazandırılması, sportif faaliyetler olmak üzere önemli çalışmaların yapıldığını memnuniyetle görüyoruz. Buraya gelen kardeşlerimizin eğitimlerini tamamlamaları önemli bir konu. Çocuk işçiliğini önlenmesi bizim hedefimizdir. Biz, insana duyduğumuz saygı nedeniyle çocuk işçiliğinin karşısındayız. Dolayısıyla bizim standartlarımız, kendimiz içindir, kendi insanımız içindir. Yoksa biri bizden bir şey istiyor diye biz tedbir almalıyız. Bu ülke başkalarından ders alabilecek kadar tarihsiz, köksüz bir millet değildir. Bizim tarihimiz, medeniyetimiz bakıldığında, herkese ders verebilecek niteliktedir..”
“ULAŞAMADIĞIMIZ HER İNSAN BİZİM İÇİN KAYIPTIR”
“Ulaşamadığımız her insan bizim için kayıptır” diyen Vali Yavuz sözlerini şöyle sürdürdü: “Dolayısıyla 80 milyona ulaşmalıyız. Sadece 80 milyona ulaşmak da yetmez, gönül coğrafyamıza da ulaşmalıyız. Çünkü biz, büyük bir milletiz ve dünyadaki son evrensel imparatorluğun sahibiyiz. O yüzden bizim bu dünyada söyleyeceğimiz çok söz var ve yapacağımız çok işler var. O yüzden de ülkemizin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, her kim olursa olsun, bu ülkenin eşit vatandaşıdır ve bu ülkede her türlü hizmeti ve saygıyı hak eder. O yüzden biz bin yıllık tarihimizde farklılıklarımızı asla bir ayrım unsuru olarak kabul etmedik, etmeyeceğiz. O yüzden biz 80 milyon vatan evladını aynı görüyoruz, aynı şefkatle kucaklıyoruz. İşte bizi büyük millet yapan hususlardan bir tanesi de budur. Bana dense ki, Türk medeniyeti nedir diye sorsalar ben ‘Sevgi Medeniyeti’ diye söylerim. Biz sevgiye ve insanı her zaman odak noktası haline koyduk. O yüzden bugün yaptıklarımızı yeterli görmüyoruz. İnşallah daha iyilerini daha güzellerini hep birlikte gerçekleştireceğimiz inancını ifade etmek istiyorum. Bu yerleşkede birçok kurum ve kuruluşun emeği var. Özellikle Ordu Büyükşehir Belediyemize ve tüm belediyelerimize, kaymakamlarımıza, milli eğitim teşkilatımıza, güvenlik birimlerimize, sağlık teşkilatlarımıza ve ismini sayamadığım tüm teşkilatlarımıza teşekkür ediyorum. Dolayısıyla bu ilin ortak aklı, birlikte yönetimi ve istişare kültürünü bir prensip haline getirmeliyiz. Ve hep birlikte bir işi başarmanın ve birlikte sevinmenin, birlikte üzülmenin en önemli unsur olduğunu hepimiz bilmeliyiz. Eğer hayatımızı böyle şekillendirebilirsek, bu şehrin önümüzdeki yıllarda adeta Karadeniz’de parlayan bir yıldızolmaması için hiçbir sebep yok.”
News
